İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye yansıyan bilgilere göre; 22 Nisan 2021’de maktul Ahmet Uzun’un Eminönü’ndeki Kadıköy İskelesi’nin yakınında deniz kenarındaki kaldırımda oturduğu sırada sanık Serdal Akar’ın bir çocuğu kucağına alarak deniz kenarındaki kaldırıma bıraktı.
Sonrasında maktul Ahmet Uzun’un yanına gelen sanık Serdal Akar aralarında herhangi bir tartışma olmadan Uzun’un yüzüne yumruk attı, ardından da maktulün bacağından tutarak denize attı.
KIYAFETLERİNİ DEĞİŞTİRİP OLAY YERİNE GELDİ
Olay yerinden kaçan sanık Akar’ın kıyafetlerini değiştirip 1 saat sonra yeniden olay yerine gelince polis tarafından gözaltına alındı.
İddianamede, sanığın olayın başlangıcından itibaren akıl hastası olduğuna dair oluşturduğu savunma kurgusuna ise itibar edilmediği aktarıldı
“Olası kastla adam öldürme” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 7’nci duruşmaya, tutuklu sanık Serdal Akar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmada Ahmet Uzun’un ağabeyi Yakup Uzun da hazır bulundu.
AKLİ DENGESİ YERİNDE
Mahkeme Başkanı, sanık Serdal Akar’ın 24 Temmuz 2023 tarihli Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporuna göre, ceza sorumluluğunun tam olduğunun bildirildiğini tutanağa geçirdi.
Rapora karşı söz verilen sanık Akar, “Ölenin yüzme bilmediğini bilmiyordum. Yüzme bilmediğini bilsem atlayıp kurtarmaya çalışırdım. Çok pişmanım” dedi. Sanık avukatı Merve Yaman, müvekkili hakkında indirim uygulanmasını talep etti.
“AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN”
Şikayetçi Yakup Uzun ise sanığın ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Şikayetçi avukatı Mehmet Sami Uzun ise şöyle konuştu:
“Sanık oradaki bir çocuğu denize atmak istediğini, annesi bağırınca atamadığını, bunun üzerine kendisine yönelik hiçbir eylemi olmayan maktule yönelmiştir. Önce darp etmeye kalkmış sonra da ayağından tutarak denize atmıştır.
Adli tıp raporuna göre, ‘Onu öldür’ şeklinde sesler geldiği için eylemi gerçekleştirdiğini söylüyor. Sanığın tüm sonuçlarıyla birlikte ölümün gerçekleşmesini istediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle olayda olası kast unsurları oluşmamıştır.
Pişmanım demesinin hiçbir anlamı yoktur. Olay toplumda infial yaratmış, haberlere konu olmuştur. İstanbul’da yaşayan herkes bu korkunç olaydan dolayı endişe içinde yaşamıştır. Sanığın nitelikli kasten öldürmeden en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
“PİŞMANIM, BERAATİMİ İSTİYORUM”
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Adli Tıp Kurumu raporuna göre maktulün ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğinin belirtildiği, buna göre sanığın eylemiyle maktulün eylemi arasında illiyet bağının bulunduğunu kaydetti. Savcı, sanığın ölümün neticesini öngörmesine rağmen maktule önce vurup sonra ayağından tutarak denize atarak olası kastla ölüme sebep olduğunu ifade etti. Sanığın “Maktulün küfür ettiği” yolundaki savunmasının duruşmada dinlenen tanıklar tarafından doğrulanmadığını vurgulayan savcı, sanık Akar’ın “Olası kasıtla öldürme” suçundan cezalandırılmasını ve haksız tahrik indiriminin uygulanmamasını talep etti. Mütalaaya karşı son sözü sorulan sanık Serdal Akar, “Beraatimi istiyorum. Çok pişmanım” dedi.
HAKSIZ TAHRİK VE İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANMADI
Mahkeme heyeti, sanığa yüklenen kasten öldürme suçunun sabit olduğunu, ancak suçun olası kasıtla işlendiği gerekçesiyle indirim yaparak sanığın 25 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına da hükmetti. Sanığın geçmişi, yargılamadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak hakkında takdiri indirim uygulanmamasına ve tutukluluk halinin de devamına karar verildi. (DHA)