Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, “21 yıldır iktidarda olan AKP, eşitsizliği gidermek şöyle dursun, her geçen gün zenginle yoksul arasındaki uçurumu derinleştirdi.” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla Milli Eğitim Bakanlığının 2024 yıl bütçeleri üzerine DEM Parti Milletvekilleri söz aldı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ayrılan bütçenin, “iktidarın kadın düşmanı olduğunun tescili olduğunu” savundu.
“Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans” diyen bakanlığın samimiyetsiz olduğunu öne süren Türkoğlu, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmadığını iddia etti.
Türkoğlu, bu kanun uygulanıyor olsaydı bu yılın 10 ayında 253 kadının katledilemeyeceğini savunarak, “Kadınların nasıl şiddet gördüklerini, katledildiklerini, yoksulluğa, işsizliğe, emek sömürüsüne nasıl maruz bırakıldıklarını saklıyorlar. Bu iktidar, çıkardığı yasalarla, kararnamelerle bunu itiraf etmiştir. Zannedilmesin ki bu veriler gizli kalacak; katledilen, yaşamları çalınan, her bir kadının hesabını kadın özgürlük mücadelemize olan inancımızla soracağız.” diye konuştu.
“AKP-MHP iktidarının” kadınları yok saydığını ileri süren Türkoğlu, “Biz kadınlar bu iktidara güvenmiyoruz, bu bakanlığa da güvenmiyoruz. Bizler bu toplumun değil bu iktidarın kadın düşmanı olduğunu çok iyi biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya da “Sosyal politikaların temel amacı, yurttaşlar arasındaki eşitsizliği gidermektir. 21 yıldır iktidarda olan AKP, eşitsizliği gidermek şöyle dursun, her geçen gün zenginle yoksul arasındaki uçurumu derinleştirdi.” diye konuştu.
TÜİK’in dahi bu uçurumu gizleyemediğini öne süren Kaya, TÜİK’in 2022 gelir dağılımı istatistiklerine göre, Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı payın bir önceki yıla göre 1,3 puan artarak yüzde 48’e yükseldiğini, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı payın ise 0,1 puan azalarak yüzde 6’ya gerilediğini öne sürdü.
Bir tarafta vergi kaçıran, adrese teslim ihaleler alan, kara para aklayan, kısa sürede nasıl zenginleştiği meçhul bir azınlığın jetlerle gezip lüks araç koleksiyonu yaparken diğer yanda toplumun geniş kesimlerinde çocukların okula aç gittiğini iddia eden Kaya, asgari ücretle büyük kentler de kira ödenemediğini, geçim sıkıntısının yurttaşları, özellikle de gençleri yaşamlarından koparacak, vazgeçecek noktaya taşıdığını ileri sürdü.
Bu genel tablonun değişmesi için bütçe tercihlerinin ve siyasi iktidarın eğilimlerinin değişmesi gerektiğini dile getiren Kaya, kadınların sosyal haklar bakımından güçlenmesinin de sağlanamadığını iddia etti.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini de eleştiren Kaya, 6284 sayılı yasanın uygulanmasının da sakatlandığını savundu.
“Eğitim yapboza dönüştürüldü”
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, eğitimde adeta bir yıkım tablosu olduğunu öne sürerek, eğitimin yapboza dönüştürüldüğünü iddia etti.
Sayyiğit, 21 yılda AK Parti’nin eğitimin niteliği ve öğrencilerin performansı konusunda başarısız olduğunun açık şekilde görüldüğünü savundu.
DEM Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen, YÖK’ün 12 Eylül darbe rejiminin bir kurumu olduğunu ve üniversite özerkliğinin sonunu getirdiğini iddia ederek, “Bu kurulun üyeleri üniversite, bilim özgürlüğü ve özerkliğini sahiplenmekten, bu en basit, en temel kavrayıştan yoksundur.” dedi.
İktidarın üniversitelere müdahale ettiğine dair eleştirilerde bulunarak, “AK Parti’nin züccaciyeye giren fil gibi üniversitelerin içine daldığı” benzetmesini yapan Özen, “AKP cam işçiliğinin ne kadar güç, ne kadar ince bir işçilik olduğunu bilmeden züccaciyeye dalar gibi üniversiteye dalmıştır.” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, Türkiye’de bir tarafta açlık sınırında çalışan yüz binlerce eğitim emekçisi, diğer tarafta bütçe yetersizliği gerekçesiyle ataması yapılmayan bir o kadar mezun öğretmen olduğunu iddia etti.
Öğretmenlerin saygınlığının aşındırıldığını, öğretmen emeğinin hızla değersizleştirildiğini savunan Gökalp, öğretmenlerin, barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma getirildiğini ileri sürdü.
Kız çocuklarının karma eğitimden değil, yoksulluktan okuyamadığını savunan Gökalp, başta kız çocukları olmak üzere yüz binlerce çocuğun kar odaklı eğitim politikaları ve yoksullaşma sebebiyle eğitim dışına itildiğini ileri sürdü. Gökalp, “Eğitim kalitesi ve okullaşma oranının yükseltilmesi ancak ve ancak çocuk yoksulluğu ve çocukların işçileştirilmesiyle mücadele kapsamında ücretsiz eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve ulaşım gibi temel haklarının devlet tarafından güvence altına alınmasıyla mümkün olabilir.” diye konuştu.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, üniversite öğrencilerinin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını öne sürerek, üniversitelere ayrılan bütçenin artırılmasını istedi.